Cuma gecesi yaşanan rezaletten bu yana Süleyman Soylu'ya her kesimden gelen haksız suçlamalara tahammül edemediğim için bakanımız hakkında yazı yazıyordum ki maalesef İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu,sorumluğu kabul ederek istifa etmiş, şimdi alt yazı geçti..
Hakikaten çok üzüldüm. Bu istifayı FETÖCÜ ve PKK taraftarları hariç, taraflı- tarafsız herkesin üzüntüyle karşıladığına şüphem yok.
Tek umudumuz, Cumhurbaşkanımızın bu istifayı kabul etmemesi; çünkü halkının kalbinden geçenleri en iyi bilen o.
"Sokağa çıkma yasağı neden iki saat önce ilan edildi de niye iki gün önce ilan edilmedi? Bu durumdan sorumlu olan kişi bakan'' diye yüklendikçe yükleniyorlar.
Kime?
Cumhuriyet tarihimizin en başarılı İç İşleri Bakanına..SÜLEYMAN SOYLU'ya.
Kime?
Daeş, Dev-sol, Dev-yol, DHKP-C gibi sol örgütlere dünyayı dar etmiş, PKK'ya karşı tarihimizin en büyük mücadelesini vermiş, 40 yıl boyunca başımıza bela olan PKK terörünü neredeyse bitme noktasına getiren Süleyman Soylu'ya
Kime?
Buz gibi havalarda, biz sıcacık evlerimizde otururken bir baktık dağlarda askerlerimize birlikte. Başka bir gün şehit cenazesinde şehit babasının yanında..
Bir diğer gün Elazığ'da depremzedelerle olan bir İç İşleri Bakanına.. Süleyman Soylu'ya..
Bu durumu, bir grup muhalif, alışagelmiş üzere, mal bulmuş mağribi edasıyla İSTİFA diye kullanıyor. Bizim mahalle de güya "haktan, halktan yana görünmek(!)" derdiyle saydırıyor biraz mahçup biraz da ''Bak nasıl da söyledim, biz de gerektiğinde kendi adamımızı eleştirebiliyoruz, yandaş değiliz,görün bizi?'' edâsıyla..
Ne de olsa o üzerimizden atamadığımız birilerine yaranma arzusu damarlarımızda çılgınca dolaşıp duruyor.
Ne de olsa hücrelerimize kadar işlemiş ezikliğimizden memnunuz.
Adam harcamakta üzerimize yok..
Ne de olsa hoyratça harcayabileceğimiz kaliteli insan gani bizde..
Süleyman Soylu da tüm bu eleştirilere karşı: "Eleştirileri aldım, kabul ettim, hakaretleri de..."şeklinde cevap verdi.. Kırıldığı belliydi, uğradığı hayalkırıklığı da..
Hepimiz farkındayız ki "Eleştirilerileri kabul ettim, tüm hata bende" derken aslında aldığı devlet terbiyesi gereği efendilik yapmıştı sayın bakan...
Oysa biz hepi topu 40 kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz. Sanki her şeyiyle dört dörtlük bir halktan bahsediyoruz el insaf..
Milletin ortasında sokağa tüküren bizde..Piknik sahalarında her yeri çöp deryasına çeviren bizde.
Otomobilde muz yiyip kabuğunu yolun ortasına savuran, içtiği sigaranın külünü yola döken de bizde.
Ne yandan bakarsak bakalım sapır sapır dökülüyoruz.
Sadece iki gün için kola, cips, bisküvi, içki, sigara için, bunca hasta, bunca ölüm ve onca uyarıya rağmen o izdihama sebebiyet veren kişilerin, ne kendilerine ne sevdiklerine ne de sağlık çalışanlarına saygıları var. Gram akılları yok, zerre vicdanları da...
Hamamları, işyerlerini, kahvehaneleri (güya) kapatıp da içeride kumar oynayan,100 kişiyle evinde doğum günü partisi düzenleyen ve bunu sosyal medya hesaplarında yayınlayan insanlara değil iki saat, iki ay evvelden söyleseniz yine aynı manzarayı yaşatırlardı bize..
Bu arada hatırlatalım:24.088 kişiye sokağa çıkma yasağına uymadığı için para cezası verilmiş.
Bakanımızın istifasına sebep olanlar; yani kolayı kollarıyla saran muhterem, luppoyu kucaklayan arkadaş, içki ve sigara büfelerine saldıran âlemciler,
elini ağzıyla kapatınca Koronavirüsten korunabileceğini zanneden züppe dahil, tüm akl-ı evveller gözünüz aydın!
Artık rahat rahat lupponuzun o muhteşem tadıyla damaklarınızı çatlatabilirsiniz.
İçinde ne olduğu belli olmayan kola ile kendinizi uyuşturup zehirleyebilirsiniz.
Sigara ve içkilerinizi keyifle zıkkımlanabilir,tatlı hayallere dalabilirsiniz.
RABBİM! İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER YÜZÜNDEN BİZİ HELÂK EDER MİSİN?
Hocam kaleminize sağlık. Şu anda bu yazıyı yazarken istifanın kabul görmemesinin sevinciye yazsamda maaleaef Sayın Süleyman Soylu'nun üzerine bu kadar gidilmesi ve bizleri bekleyen kötü günlerde de daha da yıpratılacağı korkusunu üzerimden atamıyorum. Şöyle bir gerçeklik var ki dünyada bu salgını en iyi yöneten ülkeler arasındayız ki belki de en iyisiyiz. Ama maalesef bu sürece sekte vuranlar yine biz vatandaşlar oluyoruz. Sokağa çıkma yasağı haberini duyar duymaz twitterı incelemeye başladım. Sağlık bakanımızın her akşam ki vaka sayıları ile ilgili paylaşımım altına sokağ çıkma yasağı uygulansın yazanlar birden niye sokağa çıkma yasağı uygulandı filan yazmaya başladılar. Neymii efendim saati uygun değilmiş, inanın 2 gün önce olsaydı da bu insanlar yine aynı görüntüyü oluşturacaktı. Hatta o saatte dışarı çıkmayan insanlar bile markete alışverişe gidebilecekti diğerlerini gördükçe. Nitekim Sayın bakanımız ne yaparsa yapsın farketmez biz vatandaş olarak yapacaklarımızı yapmadıktan sonra