KERİZ SİLKELEMEK
"Kripto Tosuncuklar" başlıklı yazımda anlatmıştım ilk ve son hisse senedi maceramı ;ama "Kayayı delen damlanın gücü değil, devamlılığıdır."sözüne binaen tekrar anlatalım. Çünkü insanlar olarak geçmişten hiç ders almıyoruz maalesef..
Sene 1990..F.Ç.L'ye Edebiyat Öğretmeni olarak yeni gelmişim. Okulda borsa rüzgarı esiyor (fırtına demek daha doğru olur) Memurundan öğretmenine, hizmetlisinden idarecisine kadar herkes bu fırtınanın etkisine girmiş. Bazılarının yüzüne bakarak bile o günkü borsa hareketlerini anlayabiliyordunuz, o kadar yani. Fırtına esiyor esmesine de anladığımız bir şey değil. Ortalıkta borsadan bir-iki hafta içinde köşeyi dönüp ev, araba alanların hikayeleri, şehir efsanesi kıvamında dolaşıyor.
Biz de bu fırtınanın şiddetine fazla dayanamadık. Ögretmen maaşıyla köşeyi dönmek mümkün değildi ne de olsa. Millet, kısa yoldan köşeyi nasıl döndüyse biz de aynı yolu takip ederek dönebilirdik. Diğerlerinden neyimiz eksikti?
Bu, az zamanda çok yol almanın hevesiyle 90 senesinin Ağustos ayı ortalarında;
12.250'den Ereğli D.Ç
10.750'den Doğusan
2250'den Petkim hisseleri aldım.Hele Petkim'in bir reklamı vardı ki sormayın gitsin. Manzara aynen şöyle:
Dostlar plastik masa etrafında toplanmış, kahkahalar eşliğinde çaylarını yudumluyor. Muhabbetin en koyu yerinde o plastik masa ve sandalyeler birden kayboluveriyor ve hepsi yerle yeksan oluyor. Sonra slogan geliyor:
"Petkim olmasaydı dostlarınızla muhabbet edemezdiniz." Hadi bakalım Petkim hisselerini almayın da görelim sizi.
Aldık almasına da "Yetim hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğar." misali, çok değil hemen ertesi gün Saddam, ABD'nin gazıyla Kuveyt'e girivermesin mi? Aldı bizi bir telaş. Yanlış anlaşılmasın, endişemiz, "yaklaşmakta olanın yaklaştığını" gördüğümüzden değildi ha, çevremizdeki uzman (!) borsacıların yüzlerinden yansıyan endişenin ruhumuza yansımasından ibaretti. Parçalı-bulutlu ruh halimiz normaldi; çünkü tüm birikimimiz borsaya yatırmıştık. İlk gün biraz yükseldi borsa, "Tamam" dedik kendi kendimize, "korkacak bir şey yok." rahatladık; ama ertesi gün hisseler bir başladı inmeye freni boşalmış kamyon gibi, durdurabilene aşk olsun.
Bizim gibi acemiler ne olduğunu anlamaya çalışırken, işin nereye varacağını bilen piyasa kurtları, birkaç gün içinde ellerindeki tüm senetleri zirveden satıvermişlerdi. Bizse en yüksek fiyattan aldığımız senetlerle "Saflığın Everesti"nde öylece kalakalmıştık.
Öyle bir düşüştü ki bu, o zamanın parasıyla 2500 TL'ye aldığım hisse birkaç gün içinde 250TL'ye kadar düşmüştü. Arkadaşlar bizimle "Hisseleri tuvalet kağıdı olarak kullanın; daha ucuza gelir." diye az dalga geçmemişlerdi.
Bu operasyona piyasada "KERİZ SİLKELEME" denildiği de o zaman öğrenmiştik.
Son zamanlarda gördüğümüz Dolar'ın çok kısa bir zaman diliminde 18 TL'den 12'lere; Borsa'nın da 2190'lardan 1800'lere paldır küldür inmesi de bu minvalde olan hareketlerdendi.
Diyorlar ki:
"İktidar halka döviz konusunda oyun etti?"
Allah aşkına iktidarın herhangi bir yetkilisinin millete "Dolar alın" dediğini duyan var mı? Bilakis ısrarla "almayın" denildi. Millete "alın" diyen de kendileri, "millete tuzak kurdunuz" diyenler de...
Saflıklarının faturasını "alın" diyenlere değil de "almayın" diyenlere kesmek,
ancak Dolar yükselirken sevinen; düşerken de üzülen müzmin muhaliflere has bir özellik olmalı.
Piyasada olan herkes bilir ki borsa da döviz de sürekli yükselmez. Tam zirveye çıktığını hisseden piyasanın kurtları "bir bahane bulup" elindekileri aniden çıkarır, sonra en dipten tekrar alıp yerine koyar. Bu kural hiç değişmez. Ve dahi bu kural, borsaya veya döviz piyasasına giren tüm oyuncuların mâlumudur. Dilimizde "Borsa oynamak" diye bir tabir vardır. Bu sebeple bu, bir oyundur ve borsada hisse alıp satanlara da bu yüzden "borsa oyuncusu" denir.
Kadim kuraldır: "Oynamaktan amaç, ütmektir."
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar kurulu sonrası dövizin spekülatif yükselişini engellemek ve biriken köpüğü almak için hazırlanan "Kur garantili mevduat" programını açıklayınca piyasa kurtları işin nereye varacağını gördü ve ellerindeki Dolar'ı 18'den satıverdi. Aslında mesele bu kadar basit..
Müzmin muhaliflerin dediği gibi iktidar tüyo vermiş de birilerine, onlar da Dolar'ı 18'den satmış da milleti kandırmışlar sözleri masaldan ibaret.
Siz siz olun, birilerinin dolduruşuna gelip de "kısa yoldan köşeyi dönmek" için anlamadığınız işlere girmeyin.Yoksa KERİZ SİLKELEMEK cümlesinde geçen "keriz" bizzat siz olursunuz..
Tecrübeyle sabit...
aylarca doların yükselmesini izleyip,dolara bağlı olarak yaşayan serbest piyasada, tüm gida giyim benzin motorin gaz vs kısaca hayatımıza dair ne varsa tüm bunların 0 ile 0 arasında zamlanması,sonra bir gecede doların 18 den 11 lere inmesi yada indirilmesi, ama fiatların aynı kalması,o bir gecede 18 den dolar satıp 11 den geri alanların oldukları aşikarken muhalif ağızları öylemi,kusura bakmayın yazınızın başlığındaki gibi asıl keriz silkelemesini bu millet yaşadı ve yaşamakta 5