"Bebek-köpek, harbiyeli öğrencileri kıyma makinesinde öğüttüler, altın dolu uçakla kaçacaktı."dediler önce milletimizi sindirip dünyayı alıştırdılar, sonra darbe yapıp Başbakan Adnan Menderes ve 3 bakanı astılar.
Sonradan öğrendik ki bunların hepsi kurguydu, düpedüz yalandı, kandırılmıştık.
Amerika'yı vuracak kadar büyük Kıyamet Topu yapmış, dediler; Dünya'yı yok edecek kadar nükleer silah var, dediler; petrole bulanmış karabatak kuşlarını servis ederek 'kuşları bile katlediyorlar'' dediler. Saddam diktatör,bütün kötülüklerin sebebi, dediler. Dünya kıvama gelince Irak'a girdiler, milyonlarca insanı ölümle açlıkla vs yok ettiler.
Sonradan öğrendik ki bunların hepsi kurguydu, düpedüz yalandı, kandırılmıştık.
DAEŞ dediler, kırmızı elbise giydirip insanlara, kafa kestiler, vahşiler, dediler. Kadınları kaçırıyorlar, köle gibi satıyorlar, bunlar insanlık düşmanı, dediler. KOBANi'de sadece Kürt teröristler olduğu halde, DAEŞ; zavallı, masum kadın, çocuk ve ihtiyarları katlediyor, dediler. Öyle bir hava estirdiler ki en azılı düşmanlarımıza sınırlarımızdan geçiş izni vermek zorunda bıraktılar bizi. Dünya yine kıvama gelince DAEŞ'i, PKK/YPG'yi kullanarak sınırımızda bir Kürt Devleti kurup hem bizim Ortadoğu ile bağımızı koparmak hem de İsrail'in güvenliğini sağlamak isteyen ABD Suriye'ye girdi.
Sonradan öğrendik ki DAEŞ'i kendileri kurmuştu, PKK/YPG'yi de destekleyen onlardı,hepsi kurguydu, düpedüz yalandı, kandırılmıştık.
Bunca örneği şu gerçeği bir kez daha anlatabilmek için sıraladık:
''Tarih bize göstermiştir ki ALGI, BİLGİ'den çok daha önemlidir.
Algı yönetimini keşfedemediğiniz sürece seçim kazanamazsınız; çünkü algıyı iyi yönetenler, hırsızdan kahraman; kahramandan da hırsız üretebiliyor. Bunun da günümüzde tek ve en etkili yolu SOSYAL MEDYA, yani TWETTER ve FACEBOOK. Bu ikisinde yoksanız hiçbir yerde yoksunuz. Yok olan sadece sizler değilsiniz ,sizle beraber, düşünceleriniz, inançlarınız, değer yargılarınız, acılarınız, hüzünleriniz de yok sevinçleriniz de...
Şu an İstanbul Seçimleri üzerinden sadece ülkemizde değil Dünya'da fırtınalar kopuyor. İstanbul'a konmak isteyenler, BİNLERCE OYU çaldığı halde YAVUZ HIRSIZ misali bağırıp çağırarak ev sahibini bastırmaya çalışıyor. Susarsak, meydanı boş bırakırsak, korkarım her zaman olduğu gibi haklı olduğumuz halde HAKSIZ duruma düşeceğiz. Karşı taraf video çekerek, sloganlar uydurarak öyle ince algı oyunları yapıyorlar ki ''Bizim''dediğimiz insanların bile kafası karışabiliyor.''Sandıktan çıkan 3 oy temiz de sadece biri mi hileli?''gibi pek masumane görülen sorulara bile akıllarında izahat getiremedikleri gibi başkalarına da anlatamıyorlar. Üzülerek ifade ediyorum ki bu vurdumduymazlık sürerse 23 Haziran'da İstanbul'u kazansak bile ''hırsız olan biz;mağdur olan diğerleri' olacak. Ama bakıyoruz ki meydanda bu davaya gönül vermiş fedakar insanlar var, 657 sayılı kanuna tâbi memurlar var; ama asıl olması gerekenler yok. GÖNÜL, meydanda sadece AK PARTİ ve REİS'e inanan sıradan gönül insanlarını değil, yetkili ve etkili makamlarda oturanları da görmek istiyor.
O halde;“ Milletvekillerimiz, İl, ilçe başkanlarımız, çeşitli kademelerdeki yöneticiler, belediye başkanları, il genel meclisi ve belediye meclis üyelerimiz de vs sosyal medya hesaplarında sadece gezi,iftar,cenaze ve düğün fotoğraflarını paylaşmasınlar. Gündem üzerine SLOGANİK, İÇİ BOŞ söylemler değil, araştırarak, okuyarak, kafa yorarak, ayağı yere basan, insanları bilgilendirerek ikna eden PAYLAŞIMLAR'a da yer versinler. Biz de bu vesileyle AKPARTİ'liler olarak sosyal medya üzerinden nice saldırı gerçekleşirken kim meselelerle ne kadar ilgili, ne kadar dert edinmiş görmüş oluruz.
Bunca hassas günlerde bile topa girmiyorlarsa aklımıza 4 ihtimal gelir;
Ya suya sabuna dokunmayıp herhangi bir sıkıntıda gelen ilk trene bineceklerdir,
Ya ilgi alanlarına girmiyordur,nevale peşindedirler.
Ya yaptığı, yapmadığı icraatleriyle halk tarafından o kadar sevilmiştir(!) ki gelecek tepkilerden korkup görüşlerini bile paylaşamıyorlardır.
Ya da kendini ifade edemeyecek kadar kaabiliyetsizdirler.
Eğer böyleyse bu arkadaşların bu mevkilerde ne işi var?
Reis,İstanbul seçimlerinden sonra dava denilince bıyık altında gülen tipleri mutlaka partinin etkili yerlerinden uzaklaştırmalı..yoksa bir sonraki seçim çabuk gelir..millet de sabır kalmadı nereye kadar..
Davanın yükünü sadece RECEP Tayyip erdoğana yükleyip sadece menfaat peşinde olan bu kadar insan varken bu partinin buraya kadar gelebilmesi bile başarı bence
Haklısınız hocam..Bu davanın yükünü çekenler hep birileri,ama kaymağını yiyenler başkaları..çünkü bu arkadaşların DAVASI yok varsa da bizim bildiğimiz değil..yazık..