Güne doğalgaz ve elektrik zamları ile uyandık. Baştan söyleyeyim bu artıştan memnun olan, "iyi oldu" diyen yoktur, ben dahil.
Zam, günümüz söyleyişi ile "fiyat güncellemesi", soğuk bir kelime. Hele bu salgın döneminde özellikle esnaf ve dar gelirliler için daha da can sıkıcı olduğuna şüphe yok. Şu gerçeği de göz ardı etmemek gerekir: "Hiçbir iktidar, insanların hem maddi hem de manevi anlamda daraldığı böyle zamanlarda fiyat artışı yapmaktan hiç memnun değildir. Çünkü İktidar sahipleri bilir ki kimse "evet ama salgın vardı vs"gibi (geçerli de olsa) bahanelere kulak asmaz. Bir başka deyişle "Kimse havanın fırtınalı olmasına bakmaz, kaptanın gemiyi limana sağ salim getirip getirmediğine bakar. Gemi limana varmamışsa sandık önüne konulduğunda hesabı kesmekte zerre tereddüt etmez.
Hiçbir şey sebepsiz olmaz; bu yüzden "öncesini" de dikkate almak gerekir. Uzun yıllardır, bir türlü önünü alamadığımız, inkâr edilemeyecek bir enflasyon problemimiz var maalesef. Pandemi yüzünden tedarik zincirindeki bozulma ile birlikte tüm Dünya'da her türlü ürünün fiyatı fahiş şekilde arttı. Bu artış bize, kronikleşmiş enflasyonumuzun etkisiyle diğerlerine göre çok daha fazla yansıdı. Üstüne salgın sebebiyle kapanan iş yerleri, işsiz kalan insanlar vs gelince hayat hakkaten zorlaştı, özellikle esnaf ve dar gelirli için.
Devletimiz de insanlık tarihinde yüz yılda bir görülen bu salgına bir şansızlık eseri ekonomik anlamda hazırlıksız yakalandı. 2018'de Rahip Bronson bahanesiyle ABD'nin kasıtlı çıkardığı döviz krizi tam atlatıldı diye düşünülürken,toparlanamadan salgın problemi ile karşılaşıldı. İşyerleri kapatıldığı için iş ve hizmet üretilemedi. İş ve hizmet üretilemediği için de vergi, SSK ve stopajlar ödenemedi.
Haliyle Devlet,vergi toplayamadığı gibi bir de esnafa, sanayiciye, yardıma muhtaç insanımıza kısıtlı hazinesinden destek vermek durumunda kaldı. "Vermeyecek miydi, devlet niye var o zaman?" itirazlarını duyar gibiyim. Devlet; kıracak, saracak zor durumda olan çocuklarına bir şekilde elbet destek verecek. Bu yüzden Devlete "baba" diyoruz. Buna itirazımız yok.
Fakat meseleye vatandaşlar olarak sadece kendi açımızdan, tek taraflı bakamayız, bakmamalıyız. Çünkü devlet varsa biz varız. Eğer iktidar, Demirel'in temsil ettiği, "oportünist" kelimesiyle ifade edilen anlayışla, sırf şirin görüneyim diye dövizle ithal ettiğimiz doğalgaz, elektrik,benzin vs'yi vatandaşına maliyetinin altında satarsa aradaki maliyeti karşılamak için önünde iki yol vardır:para basmak, borç almak.
Para bastığında her şeyin fiyatı yükselecek, yani enflasyon daha da artacak, sonuçta millet olarak cezayı yine biz çekeceğiz. Borç alınırsa belki biz geçici olarak rahat edeceğiz; ama alınan borç, faiz yükü de eklenerek çocuklarımızın sırtına yüklenecek, fatura onlara çıkacak.
Özetle bu meselede haksız olan yok bence.. Nasrettin Hoca hikayesinde olduğu gibi..
Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:
– Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim?demiş
Hoca ne yapsın, çaresiz:
– Haklısın, demiş.
Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından diğeri gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da sormuş Hoca’ya:
– Haklı değil miyim Hoca ona da:
–Vallahi çok haklısın, demiş.
Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca’nın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış.
– Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?
Nasreddin Hoca, hanımının yüzüne bakmış:
– Hatun, demiş, sen de haklısın!
Demem o ki bu meselede herkes haklı. Millet de haklı, iktidar da...
Bu yazdıklarımdan "zamlar çok güzel oldu" anlamı çıkarılmasın lütfen.Keşke yapılmasaydı da maddi-mânevi iyice bunalmış milletimiz biraz nefes alsaydı..Benimki sadece durum tesbiti.
Ama ben bu salgın bitince, yaşadığımız sıkıntıların da bu yıldan itibaren yavaş yavaş ortadan kalkacağına yürekten inanıyorum. Nasıl ki Gezi terörü öncesi enflasyonu %6'lara düşüren de bu iktidar idi,yine bu rakamlara,hatta daha da aşağılara düşürecek de bu iktidar olacak.Hiç kuşkumuz olmasın.
Selam ve muhabbetlerimle..
Hocam ekonomideki bozulma pandemiden çoook önce başladı ve mazeret olarak beyan edildiği gibi dış güçlerle falan alakalı değil bu durumu halk biliyor Tayyip bey farkında siz de farkına varın da halkı kızdıracak mazeretler bildirmeyi bırakın lütfen
Ekonominin pandemiden önce Rahip Bronson meselesinden oluşan Dolar krizi ile bozulduğunu,tam düzelme yolunda iken tam toparlanamadan bu sefer de salgına yakalandığını yazmıştım Osman Abi . Selâm ve muhabbetlerimle
Eyvallah üstadım. Sen de haklısın.
Düşer İnşallah diyelim. Lakin bunun bir tek yolu var. Çok üretip az harcamak, çok ihraç edip,az ithal etmek. Bunu bilmeyen yok ama uygulayabilen bir hükümet de yok. Saygılarımla.