Ben kurs yönetiyorum. Hizmetlisinden öğretmenine, memurundan idarecisine kadar çalışacağım herkesi işe kabul ederken öncelikle oturmasına, konuşmasına, tecrübesine bakarak çalışıp çalışmayacağıma karar veririm. Daha önce çalıştığı kurumlardan, onu tanıyanlardan bilgi alırım. Her yönden (çalışkanlığı, becerisi, güler yüzü, ahlakı) aklıma, vicdanıma yatarsa çalışırım. Çünkü yüzlece gencin sorumluluğu benim üzerimdedir. Aileleri çocuklarını bana güvenerek teslim ederler. Onlara mahçup olmamak için işimi sıkı tutarım.
Bir ülkenin CUMHURBAŞKANI, sıradan bir kurumda çalışacak herhangi bir insandan daha önemsiz değildir. Bir ulkeyi teslim edeceğiz. Hem ülke içinde hem de ülke dışında bizi temsil edecek biri sonuçta. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin şiirleri (!) hakkındaki düşüncelerimizi,bel altı vurma ya da seviyeyi düşürmek olarak niteleyenler çıktı. Şiirler(!)deki kadına bakış açısı, gerçekten çok rahatsız ediciydi ve bu bakış açısı zihindekini dışa vurma yönünden çok önemliydi bence. Küpte ne varsa dışarıya o sızar. Bazılar ''bu şiir'' sonuçta diye itiraz etmişlerdi; fakat hemen ertesinde gündeme Sayın İnce'ye,bir bayanın geçmişteki taciz suçlaması gelince şiirin sadece şiir olarak kalmadığını da anlamış olduk. Puzzle tamamlanmıştı.
Bu olayı ''Ne olacak canım geçmişte olmuş,her insan hata yapar.''gibi gerekçelerle küçümsemek ya da görmezden gelmek mümkün değil. Dünya'nın her yerinde insan hakları,vücudun kutsallığı ve dokunulmazlığı açısından TACİZ olayı önemlidir ve hukuk, bu konuda kadından yana POZİTİF AYRIMCILIK öngörür. Yani hanımların beyanı esas alınır. Üstelik bu iddiayı dillendiren bayan, Muharrem İnce'nin mesajlarını sakladığını, 7 tane şahidi olduğunu söylüyor, delilleriyle birlikte sunuyor. Basına yansıdı bunların tamamı, meraklısı okuyabilir. Şiirleri için '' Ne var,ben yazdım'' diye mitinglerde meydan okuyan sayın İnce'den şu ana kadar bir yalanlama da gelmedi bu konuda. Meclise İnce hakkında taciz suçlamasıyla gelen fezlekenin bulunduğunu ve bu özellikte başka bir örneğinin bulunmadığını da öğrenmiş olduk bu vesileyle.. alanında ilk ve tek..
Ahlaki zaafiyet bir yöneticide affedilmeyecek bir kusurdur. IMF Başkanlarından Dominique Strauss-Kahn, bir zamanlar Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin en büyük rakibi olarak gösteriliyordu ve tecavüz suçlamaları sonucunda istifa etmek zorunda kaldı. ABD başkanı Bill Clinton'un başına gelenler herkesin malumu. Yine Hollywood'un Oscar Ödüllü Yapımcısı Harvey Weinstein'e yapılan taciz suçlamaları ve ardından gelen çok sert tepkilerle, Hollywood gibi aşırı kozmopolit bir yapıdan bile dışlanması hafızalarımızda sıcaklığını koruyor.
O halde sayın İnce'nin her özelliği, bu ülkenin bir ferdi olarak bizi ilgilendirir. Siyaset sahası hatayı kabul etmez. Eğer ''kadına, paraya, makama''karşı zaafiyetiniz varsa siyasete soyunmayacaksınız. Bunların her biri tuzaklar içerir siyasetçi için. Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır çünkü.Yapılan hatalar bir şekilde ortaya çıkar ve hem o siyasetçiyi hem ailesini hem de ona oy vererek onu meclise gönderen seçmeni mahçubiyet duygusuna sürükler. Siyasi hırsları için insanları zora sokmanın hiçbir anlamı olmadığı gibi buna hiç kimsenin hakkı da yoktur.
Halkımız siyasetçiyi aklında,gönlünde ve vicdanında farklı yere oturtur. ''İnsandır, yapar'' demez onlar için. Ondaki küçük bir lekeyi bile affetmez. Mesele siyasetse, millet için siyasetçinin kusuru, siyah taş üzerindeki KARINCA'dır, illâ ki GÖRÜR... Kendisi içki içer, sarhoş olur; ama siyasetçinin bu hallerini görmeye tahammül edemez. Kendi işlerinde hile hurdadan geçilmez; siyasetçi için asla! Yalan, hayatının vazgeçilmez rutinlerindendir; ama vekil doğruyu söylemelidir. Verdiği sözlerin hiçbir ehemmiyeti yoktur; ama vekil ona bir söz vermişse sonuna kadar takipçisidir. ''Çapkınlık,delikanlılığın şanındandır'' der; ama vekilin kaçamak bir bakışına dahi asla tahammülü yoktur.
O halde siyasete hele ki cumhurbaşkanlığına soyunan bir kişinin geçmişi de bugünü de tertemiz olmalıdır. Siyaset, en küçük lekeyi bile kaldırmaz.. Sayın Muharrem İnce'ye düşen görev, cumhurbaşkanlığı adaylığından derhal istifa etmektir. Hem ailesini hem sevenlerini hem de onu destekleyen seçmenlerini daha çok yaralamadan ...
Muharrem İnce'nin askeri tehdit etmesi,evli bir kadını mesaj yoluyla taciz etmesi ve vir görevliye ağza alınmayacak şekilde küfürler yağdırması KALİTESİNİ(!)gösteren örnekler..Böyle bir CUMHURBAŞKANI isteyenler hayrını görsün..