Seçim sürecinde olduğumuz bu günlerde tüm siyasi parti teşkilatları çalışıyor. Mitingler, ziyaretler, tv programları, gazete röportajlarıyla seçmenin aklına, gönlüne çalışıyorlar. Özellikle AK PARTİ teşkilatı, eski-yeni milletvekilleri, il başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri ve teşkilatın tüm üyeleri, Ak parti sevdalıları hummalı bir çalışma içindeler.
Benim de içinde olduğum esnaf gezileri, ev ziyaretleri, mahalle iftarları ve teravih namazlarıyla halkla iç içeler. Cumhurbaşkanımızın neden ilk turda seçilmesi gerektiğini, özellikle Ak Parti'nin mecliste de çoğunluğu mutlaka sağlanması gerektiğini gerekçeleriyle anlatıyorlar.
Karabük'te seçime girme yeterliği olan siyasi partiler adaylarını açıkladığında kamuoyunda gözle görülür bir rahatsızlık oluştu. Partisine gönül vermiş kimseyi, önüne konulan adaylar tatmin etmedi. Aynı duygu ve düşünceler Ak partililer için de geçerliydi. Herkes ağız birliği etmişçesine aynı şeyleri söylüyordu. Bir dokunuyordunuz; bin âh işitiyordunuz. Suratlar asık, bakışlar mahçup, diller lâl kesilmişti. ''Biz bu adaylarla Karabük’te 3-0 asla alamayız!'' ortak kanaatti neredeyse.
Bu tepkileri, ilk anda gayet normal karşılamak gerekirdi; çünkü herkesin gönlünde yatan aslanlar aynı kişiler değildi. Bu da haliyle hayal kırıklıklarına yol açtı. Kimi; ''Filanca olsaydı çat kapı odasına dalardım, bacak bacak üstüne atar hem çayımı, kahvemi içer, hem de derdimi anlatırdım.'' havasındaydı. Kimisi ''İşlerimi kolayca yaptırırdım.'' hayalini kuruyordu. Kahir çoğunluk ise ‘’ Ömrünü vatan- millet- ümmet sevdasına adamış, sevdası için gecesini gündüzüne katmış; uyku, dinlenme ,hastalık, ailem, sevdiklerim vs dememiş, 16 yılda 30 yıl yaşlanmış REİS’e mahçup oluruz.'' telaşındandı, biliyorum.
Adaylar YSK kararı ile kesinleştikten sonra ise başlarda gözlenen bu tepki zamanla nispeten yatıştı. ''REİS, böyle uygun gördüyse mutlaka bir bildiği vardır; bundan sonra vekillerimizin yanındayız sonuna kadar'' anlayışı yavaş yavaş yerleşiyor. Ak partili vekil adayları, değişik vesilelerle halkla sürekli birlikte olup kendilerini anlattığı ölçüde, vekillere olan bu inanç artıyor. Sahada olan biri olarak inanıyorum ki zaman ilerledikçe inananların sayısı daha da artacak; sandık seçmenin önüne geldiğinde bu, tabelaya AK Parti'nin 3-0 galibiyeti olarak yansıyacaktır.
Bu arada iktidara geldiğinde ''yapacaklarını'' anlatması gereken siyasiler ve taraftarları seçmenleri yanlış yönlendirerek iktidar devşirme derdindeler. Özellikle cumhurbaşkanlığı ve Meclisin görevleri, yetkileri hususunda kafaları karıştırmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Oysa bazıları tarafından kamuoyuna pompalandığı gibi değil yeni sistem. Öyle TEK ADAMLIK filan yok. Cumhurbaşkanlığı sisteminde Başkan, meclisle birlikte çalışacak. Kanunları çıkartma, sadece MECLİS'in yetkisinde. Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok."KHK'larla idare eder," diyenlerin sözüne itibâr etmeyin; çünkü Meclisin KHK'ları da İPTAL ETME YETKİSİ var.
Hal böyleyken REİS, cumhurbaşkanı seçilir de meclis çoğunluğu Muhalefette olursa bu, reisin elini kolunu bağlamak değil mi? Bir elinle tokalaşıp diğer elinle ona yumruk sallamak anlamına gelmiyor mu? Tek kanatlı bir kuşun uçabildiği nerede görülmüş?
Hâlâ daha REİS'e oyum helal olsun; ama vekillere OY YOK diye düşünen kerdeşlerime Bir Ak Partili olarak şu soruları sormak isterim: Allah rızası için çevrenizde;
''Muharrem İnce’ye oy veririm; ama CHP’ye vermem, diyen CHP’li duydunuz mu?
''Akşener'e itirazım olmaz da İyi Parti asla'' diyen İP'li ya da
Temel Reis'e evet; fakat Saadet’e hayır, diyen bir SP’li gördünüz mü?
Gördünüz de mi ''Erdoğan’a oy veririm;ama Ak Parti’ye vermem'' diyebiliyorsunuz?
Diğer partilerin adayları her yönden mükemmel de bir bizimkiler mi eksik?
"İrili ufaklı karın ağrılarınıza / ağrılarımıza ümmetin maslahatını nasıl kurban edersiniz?" ***
''REİS'e oyum anasının ak sütü gibi helal olsun; ama Ak Parti’ye vermem'' diyen biri ya Türkiye gerçeğiyle ilgili hiçbir konuyu anlamamıştır ya da Ak Partili kılığına girmiş gizli muhâliftir..
***Bu cümle Hakan Albayrak'tan alıntıdır.
Kuşu çift kanatla uçuracağız inşaallah sayın yazarım.
Eyvallah Adem Bey kardeşim :)
Çok yeriinde tespitler kutluyorum..Her şey bir yana Reidin hayrına..