Başbakan Binali Yıldırım, hafta başı (pazartesi) bakanlar kurulu toplantısı sonrası, toplumun birçok kesimini yakından ilgilendiren imar barışından, vergi cezalarına; yaşlılık aylığından, şehit yakınlarına gazilere, emeklilere kadar müjdeli açıklamalar yaptı.
Bu müjdelerin içinde toplumun çok büyük bir kesimini ilgilendirmesi açısından en ses getireni, emeklilere verilecek ikramiye haberiydi. Hükümet, bu yıldan itibaren emeklilere her yıl olmak üzere, her Ramazan ve Kurban Bayramı öncesi 1000' er lira verecekti.Vermesine verecekti ya muhteremler başladılar yine:'' 16 yıldır niye vermediler de şimdi? Bütçede para yok, nerden verecekler?
Şimdi kaşıkla verecekler, sonra kepçeyle geri alacaklar...''
Benim gibi çarpım tablosunu zor bilenler, cebindeki paranın hesabını tutmaktan aciz olanlar, başımıza ekonomi profesörü kesildi. Gören duyan da her birini anlı şanlı üniversitelerde okumuş Oxford, Cambridge gibi dünyanın meşhur üniversitelerinde ''ekonomi'' üzerine master filan yapmışlar zannedecekler
Verse böyle; vermese " Emekliyi düşünen yok, halimizi kimse görmüyor, grev hakkımız yok ya kimse bizi adam yerine koymuyor vs vs'' sızlanacaklar. Bu itirazlar, CHP milletvekili Engin Altay'ın dilinde somutlaşan " Kardeşim ben muhalefetim, iktidar çok iyi şeyler yapsa da karşı çıkmak benim görevim" anlayışının sokağa yansımış hali.
Emeklilerimizin sıkıntı içinde olduğu bir gerçek;ama bu durum uzun yıllardır böyle,bu iktidarın devrine özgü bir durum değil.Bu gerçekleri görmeden bu durumun suçunu sadece bu iktidara yüklemek insafla bağdaşmaz. Emeklilerimizin çektiği sıkıntılarının en büyük müsebbibi Süleyman Demirel gibi eyyamcı siyasetçilerin ( ekonomide yapacağı tahribatı düşünmeden) sırf siyasi mülahazalarla, çalışan insanımızı 38-40 yaş gibi genç sayılabilecek yaşlarda emekli etmesidir.
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi, yıllar geçse de hep ne verirsen yutan KARA DELİK misali. Bu sebeple bütçenin iki yakasını bir araya gelemedi yıllardır ve hâlâ da öyle...
Çalışanların emeklileri karşılama oranı 4'e 1 olduğunda ancak, SGK sistemine bütçeden ilave kaynak aktarmaya gerek kalmayacak. Fakat ülkemizde yanlış politikalar yüzünden bu oran 2' ye1'e düşmüştür. Erken yaşta emekli edildiği için neredeyse ikinci emeklilik dönemine giren insanımızın sayısı da azımsanamayacak kadar çoktur. Bu duruma, dünyanın en güçlü ülkelerinin bütçeleri bile dayanamaz. Sırf bu yüzden gelişmiş ülkelerde emeklilik hak sınırı 70' li yaşlara yükseltilmiştir. Ülkemizde bu erken emeklilik ve çalışan insan sayısının azlığı yüzünden ( cumhurbaşkanımızın üç çocuk ısrarı da sanıyorum bu yüzdendir) SGK her yıl 50 milyar lira civarında açık vermekte ve bu açık hazine tarafından karşılanmaktadır.
Sonuç itibariyle, ne olursa olsun insanlarımızın en güzel günleri olan bayramlarda yüzü gülecek.
Ramazan Bayramında misafirlerini ''nasıl ağırlayacağım'' diye düşünmek zorunda kalmayacak. Torunlarına bayram harçlığı verememenin mahçupluğunu yaşamadıkları gibi belki daha cömert davranacaklar. Torunlarının yüzlerine, gözlerine yansıyan sevinçleri görünce, çok daha mutlu olacaklar. Kurban Bayramı gelmeden önce '' Acaba kurban alabilecek miyim, çoluk çocuğumla doyasıya et yiyebilecek miyim?'' diye düşünmeyecekler. En azından bu ikramiye ile kurbanını alabilecekler. Az şey mi?
Yazımızın sonunda itiraz edenlere tavsiyemiz şu olur:
EĞER BU ELEŞTİRİLERİNDE SAMİMİLERSE BU İKRAMİYELERİ ALMASINLAR, DEVLETE BAĞIŞLASINLAR YA DA HAYIR KURUMLARINA.YOK DEĞİLSE ALIP SEVDİKLERİYLE BİR GÜZEL HARCASINLAR. LÜZUMSUZ YERE DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜNLER KÂBİLİNDEN ELEŞTİRMİŞ OLMAK İÇİN ELEŞTİRMESİNLER.
Güzel bir uygulama olmuş. Âlâ. Tebrik etmek lazım. Uygulama memur kesimini de kapsasaydı. Aliyyul âlâ olurdu. Belki bir sonraki adımda o da olur. Kimbilir?
Dediğiniz gibi niyet ne olursa olsun,sonuçta chpli de akpartili de saadetli de bundan yaralanacak bence güzel bir müjde oldu.Hükümeti tebrik ediyorum..
Dediğiniz gibi niyet ne olursa olsun,sonuçta chpli de akpartili de saadetli de bundan yaralanacak bence güzel bir müjde oldu.Hükümeti tebrik ediyorum..