Bu aralar bir meltem misali esse de bir ara "deizm" fırtınası çok fena esiyordu.
Bizim cenahın da canhıraş feryatlarıyla katıldığı bu furyaya göre gençlerimiz- özellikle ilahiyat okuyan gençlerimiz- akın akın bu modanın peşine düşmüştü. Gençlerimizi göz göre göre kaybediyorduk, acil önlem almalıydık. Bu iddialar ne kadar doğru bilmiyorum; ama bildiğim, hatta emin olduğum bir şey varsa bizimkiler her alanda olduğu gibi burda da sahtekâr ve beleşçi.
"Ateist oldum" diyemiyor da "deist oldum" diyor.
Biliyor ki ateist olsa hesap gününde hiç şansı yok, adres belli: Cehennem. Fakat Deist olsa küçük de olsa bir ihtimal var aklınca.."Rabbim! Ben; peygamberine, kitabına,meleklerine inanmıyordum; ama sana inanıyordum."diyerek Cehennem'den kurtaracak aklınca.
Bu taktiği uygularken de kafasının bir kenarında "Lan nolur nolmaz belki bir "Yaratıcı" filan vardır, toptan inkar etmeyeyim de açık kapı bırakayım" derdinde.
Alemi sersem kendini akıllı zannedenler vardır ya bizim yerli deistler o gruptan. Allah'ı bile kandırabileceklerini düşünebilen dünyanın en ileri geri zekalıları.
"Ya herro ya merro" diyemeyecek kadar da korkaklar.
Gerçi deist olmayı seçtikleri için onlara da hak vermemek olmaz; çünkü dinimizin bonservisi pahalı, onu almaya herkesin gücü yetmez. Zor şartlarda kazandığın paradan yoksulların hakkını verecek, sıcaklarda dilin damağına yapışmış şekilde oruç tutacak, iş güç telaşını bir yana bırakıp günde beş vakit namaz kılacaksın. Hele buz gibi havalarda mışıl mışıl uyurken müezzinin çağrısına kulak verip sıcacık yatağından kalkıp o tatlı uykular gözlerinden akarken abdest alıp sabah namazını kılacaksın. Hak yemeyecek, emanete riayet edecek, işinde, sözünde, özünde dürüst olacaksın. En önemlisi de "insan" olacaksın.
Yani özetle Allah için yaşayacak, Allah için öleceksin.
Elin adamı, derin bir varoluş-yokoluş kaygısıyla, günlerce sabahlara kadar başağrısı eşliğinde kıpkırmızı gözlerle yoğun bir sorgulama ve hesaplaşma sürecinden geçerek sancılı bir felsefi arayışın sonunda "deist" filan oluyor; bizimkiler "hacıya hocaya, diyanete, siyasete" sinirlenip deist oluyor.
Deistimiz bile hazıra konuyor arkadaş!
Beleşçiler ve sahtekârlar...
Beleş mezar bulsa girecek çok insanımız var.
Her şeyde beleş olur da "inanç meselesinde" de olduğunu bizimkilerde görmüş olduk ustadım